Message
Gülden Artun - Figen Batı - Füsun Çağlayan-Hülya Düzenli - Talat Enlil - Berna Erkün -Umut Germeç - Müfit İşler - Berrin Kayman -Bahar Kocaman - Hülya Küpçüoğlu - Nur Özalp Ahmet Özel - Erkan Özdilek - Melihat Tüzün-KüratörFüsun ÇağlayanFigen Batı20.06-05.07.2025
Sanat üretiminde insanın gerçeklik arayışı, bir parçası olduğu doğa ile kurduğu ilişki ve çözümlemelerle ilerler.İnsanın yarattığı kültür, doğayla mücadelesi zaman içinde dönüştürmesi ve günümüzde dünyadaki kaynaklarıntükendiği bir evrede doğanın sürdürülebilirliğine evrilmiştir. Çağdaş toplumda insan, kentsel kültürün çıkmazlarınedeniyle doğa ile yeniden farklı bakış açıları ile bağ kurmaya çalışıyor.Yarattığımız evren ve sistemde insan arınmak için eski kadim öğretilerden yeni mistik yöntemlere doğayabaşvuruyor.Modern dönemin kent- doğa -kültür kavramlarının aksında kent yaşamı ile pastoral hayat arasında gidip gelenmodern insanın ve bireyin varoluş ve kimlik problemlerinin sorgulanması; modern Avrupa resminden günümüzeçağdaş sanatın gündeminde olan başat bir konudur.MANZARA sergisi Türk resminde üretimlerinde doğa gerçekliği üzerine temellenmiş bir soyutlama ile insan-doğa-kültür açmazını düşünen ve yansıtan işlerden bir kesitin bir araya getirilmesini ve sunulmasını hedeflemektedir.Doğa kültür bağlamında soyutlama derinlemesine işlenmesi ve değerlendirilmesi gereken bir konu olmasınedeniyle, sanatçıların bir araya gelmesi için de önemli bir başlık olmaktadır. Doğadan nesne figür soyutlamamantığı ile çalışılan resimler Batı modern sanatı ile kurulan ilişkiyi ve çağdaş türk sanatında ‘manzara’ konseptininaçılımlarını gösterirken; soyutlamadan soyuta ya da yeniden post izlenimci yöntemlerle doğa -insan- kültüraksındaki betimlemelerle sanat üretiminde varlık arayışlarını biçimlendirmektedir. Çağdaş sanat problemlerineyaklaşım, geleneksel medyumlardan çoklu malzeme kullanımına sanatçıların üretimlerinde mevcut kültürelortamın etkileri ve güncel sanat tarihi ile kurduğu ilişkinin yansımasını vermektedir. Sergi çoğunluk 90’ lardaüretime başlamış bir sanatçı kesitinin, üretim biçimlerini insan doğa kültür aksında tanımlayabileceğimizyapıtlarını sergileme ve izleme olanağını oluşturacaktır.Kaotik Kentin Gölgesinde ManzaraFüsun Çağlayan / Haz. 2025Kentsel Kaosun Gölgesinde Varlık Arayışı
Modern resme doğru yolculuktaki en önemli kırılmalardan birini “manzaranın keşfi” oluşturuyor denilebilir.Kastedtiğim manzaranın bir arkaplan durgunluğundan kurtulup sırf “kendisi” haline dönmesi. Bunun ilkörneklerine Rönesans’tan itibaren rastlıyoruz. Yani doğanın, uzamın insani bir duygulanımın konakladığı bircoğrafyaya dönüşmesini kastediyorum. Alegoriden, tanrılardan, mitolojiden yavaş yavaş kurtulan vemelankolinin, lirizmin ve de hazzın alanına dönüşen dağlar, kırlar, evler, tarlalar, kuşlar, ışıldayan çimenler,dalgalanan denizler ve de hüzünlü günbatımlarından söz ediyorum…Genelde bildiğimiz anlamda ilk manzaralar Giorgione’nun 1507-8 tarihli La Tempesta (Fırtına) resmiyle tartışılır.Bu resimde manzara sadece arka plan değil resmin kendisidir.. Ayrıca Da Vinci’nin Mona Lisa’sına eşlik eden arkafon da önemlidir. Mona Lisa’nın gizemli gülümsemesine eşlik eden kır ve dağlar. Sfumato (duman) dediğimizerime, figürü manzara ile kaynaştırır. Yine İtalya’nın Roma harebeleri ve yükselen turizm bir “harabe estetiği” deoluşturacaktır. Eski antik kentler, terkedilmiş yıkık kale-şato ve manastırlar, yalnızlık, hüzün ve tefekkür gibiduyumsamaları yatacaktır. Yıkıntının kendisi de bir manzaraya dönüşecek ve gotik duyarlılığa bambaşka biratmosfer katacaktır. Hatta İngiliz seçkinleri mimarlarına malikanelerinin bahçelerine bizzat harabe yapılartasarlatacaklardır. Bu bir tür Batılı “Wabi-Sabi” estetiğidir. Japonların nesnelerdeki eskimeden ve kusurdan estetikbir duyarlılık çıkarmasının karşılığı.Fakat asıl keşif 19. yüzyıldan itibaren Romantizmin verdiği enerjiyle olacaktır. Özellikle Alman Romantikleri baştaCaspar David Fredrich olmak üzere ressamlar bazen insanı da dışarıda tutan geniş manzaralar boyamıştır. Derinuçurumlar, ayışığına bulanmış deniz, yapraklarını dökmüş ağaçlar insanda ruhani hisler uyandırır. Özellikle CasparDavid romantizmin simgesine dönüşecek uçurumun kenarında yüceyi deneyimleyen gezgin resmiyle sırttankadraj (rügen figür) sokacaktır manzaraya.Manzaramıza BakmakAli Şimşek / Haz. 2025
Tarkovski gibi sinemacıları da etkileyen bu sırttan kadraj “bakana” “bakan” ikili bir göz üretir engin manzarayla içiçe geçen… Yine aynı ressam kutup seferi sırasında buzulların arasına sıkışmış yakın plan bir gemi enkazını daresmine taşır. Bu çok çağdaştır. Yine İzlenimciler ve de sonrası, hızlı tuşe ve renkler ve de eskiz ruhuyla yemyeşilin ve de masmavinin iç içe olduğupastoral manzaralar üretirler. Turner’in hızla köprüyü geçen treni gibi yeni bir uygarlığı muştularlar. Cezanne’ındefalarca resmettiği ve kütlesinden kübizmin uçlarını gördüğü San Victoria dağı resimlerini kim unutabilir. Ya daOsmanlı-Türkiye resminin emekleme dönemini düşünelim. Kim unutabilir Şeker Ahmet Paşa’nın ya da Hoca AliRıza’nın fırçasını… Şeker Ahmet’in John Berger’i hayran bırakan karacalı orman resmi… Ya da Hoca Ali’nin yemyeşilÇamlıca kırlarını, Üsküdar manzaralarını ve de ev içlerini… Genç Cumhuriyete devreden bu miras kübizmin vefovizmin zenginliğiyle bambaşka bir manzaraya evrilecektir. Mat renkler, beyazlar, pürtükler… Avni Lifij’in kıpkızılkompozisyınlarından Hikmet Onat, Adnan Varınca, Eşref Üren, Turan Erol ve Hale Asaf’ın huzurlu sadeleğinezengin bir yolculuk..Evet; manzara bir okuldur! Bizim resmimizin de okulu. Panorama…. Kavramın Yunanca üzerinden gelişmesi de düşündürücüdür. Hegel muhteşem Tarih Felsefesi’ninYunan uygarlığına ayırdığı cildinde modernliği anlamak için çok önemli bir noktaya değinir: Pan’dır bu… Kırların,serin pınar başlarının, ormanların koruyucusu Pan… Yarı insan yarı keçi, azgın seyyah… Hazzın ve şarabın ve deDionysos’un yoldaşı. Bir ayağı doğa bir ayağı kültür olan melez yaratık.7 kamışlı flütüyle yaprakları kımıldatanuçuşan ezgi… Bugün hala konserlerin Pan flütlerinde şakımaktadır o manzara.Hegel Yunan uygarlığınıİnsanbiçimciliği ve akılcılığı ile sancılı modernitenin kökeni görür. Burada Pan imgesi fazlasıyla dikkat çekicidir.Hegel’e göre Yunanlıları diğer uygarlıklardan ayıran duygu irkilmeleri-şaşırmalarıdır. Yani merak ve bilgiye(hakikate ve Tin’in kendi bilgisine) yolculuğun çıkış noktası.Yani Panik! En önemlisi de doğayı bir tür manzaraya ve seyire dönüştüren Panorama. Bugün gündelik dileyerleşmiş olan Panorama buradan gelmektedir. Ya da sinemadaki yatay çekimi tanımlayan pan hareketi.Panorama geniştir. Seyre açıktır
Günümüz sanatı (contemporary) da kayıtsız kalamıyor Pan’ın hayaletine. Başta kent olmak üzere sınai enkazestetiği çağdaş sanatın en verimli yönlerinden birini oluşturuyor. Gökdelenler, varoşlar, otobanlar, kentselsorunlar disiplinler arası çalışan bir görme biçiminin önemli bir parçası. AKM’de açılan “Kaotik Kentin Gölgesinde Manzara” 15 sanatçının katılımıyla manzaraya dönük duygu veendişelerimizi tekrar düşünme fırsatını yakalıyor. Gülden Artun, Figen Batı, Füsun Çağlayan, Hülya Düzenli,Talat Enlili, Berna Erkün, Umut Germeç, Müfit İşler, Berrin Kayman, Bahar Kocaman, Hülya Küpçüoğlu, NurÖzalp, Ahmet Özel, Erkan Özdilek ve Melihat Tüzün‘den oluşan kadro seramikten pentüre uzanan zengin birbirikimi adımlıyor. MANZARA sergisi üretimlerinde doğa-kültür açmazını düşünen ve yansıtan işlerden bir kesitinbir araya getirilmesini ve sunulmasını da hedefliyor.Gülten Artun pastelleşmiş renkleri, binaların kasvetiyle harmanlarken, Nur Özalp neredeyse lekeleşerekbuharlaşacak bir geyik başının doğa gözlerini buyur ediyor., hayvanın sorgulatan bakışı. Figen Batı’nın lirikritimlerle titreşen renkleri, telleşen boyası doğanın en büyük gücü dalgayı, dağları ve atmosferi düşündürüyor.Doğaçlamanın getirdiği başka bir güç. Diğer lirik bir etkiyi ise Füsun Çağlayan’ın saydamlaşan renklerindeduyumsuyoruz. Hemen her şeyi kuşatmaya çalışan “okyanussal benlik” köpürerek, dalgalanarak, su yaprağadeğerek sökün ediyor neredeyse… Soyut resmin en büyük gücü olan “müzikal imge”. Toprak sarısı ve mavi nefes.Müfit İşler ise dışavurumun gücünü duyumsatan fırça darbeleriyle tekinsiz boşluklar oluşturuyor geniş yüzeyde.Boyanın doğası bu… Yeri geldiğinde çizgiye başkaldıran… Melihat Tüzün’ün resmi ise sakin ama tekinsiz ve de insansız bir bahçeye çağırıyor seyirciyi. Sergi toplamıbirbirinden farklı birçok anlayışı ve tekniği sunmasıyla da karşılaştırmaları tahrik ediyor diyebiliriz. Doğanıngerçeği şiirsel bir yaprak bakiyesi bırakarak figüratif bir soyutlamaya bırakıyor Bahar Kocaman’ın işinde. İlkel,yürüyen şamanistik silüetler doğanın bağrından gelen uğultular sanki. Talat Enlil’in lekesel kompozisyonumanzaranın aslında ne kadar uçucu olabileceğini de hissetiriyor bizlere. Berrin Kayman’ın metalik bir yankıuyandıran heykelinde doğanın, ağaçların balıkların ve tüm natura’nın kımıltısı yatıyor aslında. Doğa ana… Kibele…Artık ne dersek. Kara bir kuş süzülüyor sonra yaprakları dökülmüş ağaçlara doğru Hülya Küpçüoğlu’nun bakışaçısından. Doğa dökülen ve çürüyen bir verimdir aslında. Her çürüme, küf yeni bir canlılığı müjdeler. Sonra anidenyeşillik kahverengi toprağın bağrından, sarıya bel vererek uzanıyor göğe Berna Erkün’ün tuvalinde.
Lekeden bir mimari boyamış Ahmet Özel. Bazen doğanın bağrına saplanan yumuşak bir hançer ve de endişe.Boyadan bir kütle duruyor apansız. Sonra gri, beyaz kemikleşmiş dallar gibi kırılmaya yazgıyı boyamış sanki HülyaDüzenli. Bir gövde parçalanmış acıya teşne… Rengarenk dallar bina silüetlerine eşlik ediyor. Kendini göstermeyeçalışıyor. Pürüzsüz uygarlığa karşı pürüzün ve rengin dili var Umut Germeç’in baskısında. Doğa çoğu zamanbiçimsiz bir çağıldama üretir. Kadastroya ve cilalanmış yüzeylere ve cama inat! Ve yağmur. Hayatın cansuyu.Damla damla, sağanak hatırlatır bize döngüyü. Erkan Özdilek’in gri yüzeyinden süzülen bambaşka bir inatın sesiniverir.Doğadan, dağlardan, kırlardan, gri kente… Modernliğimizin en önemli taraflarından olan “manzaranın keşfi”önemini hiç kaybetmiyor. Sanatçılar kentle sarmalayarak onu düşünmeyi ve boyamayı bırakmayacaklar hiçbirzaman. Pan’ın hayaleti kuşatmaya devam edecek. Bazen de panikleterek. Biliyoruz ki manzara biziz. İç dünyamız!Ya da dışımız!
Gülden Artunguelden@artun.deartungulden
“Bahçe I” 2024130 x 194 cm tuval üzerine yağlıboya
“Beyazla Yazıldı” 2025130 x 100 cm tuval üzerine yağlıboya
“Çizginin Peşinden” 202597 x 130 cm tuval üzerine yağlıboya
"Bahçe II” 2024100 x 100 cm tuval üzerine yağlıboya
“Yataylar” 202360 x 80 cm tuval üzerine yağlıboya
“İsimsiz” 202530 x 30 cm materyal kolajı“Çiçek” 202530 x 30 cm materyal kolajı
Figen Batıfigenbati66@gmail.comfigenbati
“İzdüşüm” 202480 x 80 cm tuval üzerine akrilik
“İstanbul Gölgesi” 202580 x 240 cm tuval üzerine akrilik
“Ütopya” 202350 x 120 cm tuval üzerine akrilik
“Ütopya”80 x 120 cm tuval üzerine akrilik
Füsun Çağlayancaglayanfusun@gmail.comfusun.caglayan
“Gölde Lodos” 2020120 x 120 cm tuval üzerine yağlıboya
“Göl Fragmanları” 2014180 x 300 cm tuval üzerine akrilik
“Göl Fragmanları” 2014180 x 100 cm tuval üzerine akrilik
“Göl Fragmanları” 2014180 x 100 cm tuval üzerine akrilik
“Göl Fragmanları” 2014180 x 100 cm tuval üzerine akrilik
Hülya Düzenlihlyduzenli@gmail.comhlyduzenli
“KARANLIKTA! KÖK” 2024130 x 81 cm tuval üzerine karışıkteknik“AYDINLIKTA!-KÖK” 2024130 x 81 cm tuval üzerine karışıkteknik
“ALTIN DEĞERİNDE DEĞERLİ” 2024130 x 81 cm tuval üzerine karışıkteknik“DEĞERLİ” 2024130 x 81 cm tuval üzerine karışıkteknik
“UMUT VE KÖK” 2024116 x 86 cm tuval üzerine karışık teknik
“KENDİSİ” 2024130 x 81 cm tuval üzerine karışık teknik
Talat Enliltalatenlil@gmail.comtalatenlil
“Önce” 202457 x 81 cm kağıt üzerine yağlıboya, grafit
“Tektonik Hareket” 202457 x 81 cm kağıt üzerine yağlıboya, grafit“Morfolojik Denge” 202457 x 81 cm kağıt üzerine yağlıboya, grafit
“Yapısal Arıza” 2025 23,5x34cm kâğıt üzerine kömürgrafit “Yerinde Söyleşi” 2025 23,5x34cm kâğıt üzerine kömürgrafit “Köşe Taşları” 2025 23,5x34cm kâğıt üzerine kömürgrafit
“Duvarın Ötesi” 2025 23,5x34cm kâğıt üzerine kömürgrafit “Obidos’a Giriş” 2025 23,5x34cm kâğıt üzerine kömürgrafit “Rüzgârda” 2025 23,5x34cm kâğıt üzerine kömürgrafit
Berna Erkünbernaerkun@gmail.comberna_erkun
“Manzara” 2023140 x 140 cm tuval üzerine akrilik
“Manzara” 202470 x 100 cm tuval üzerine akrilik
“Manzara” 2022120 x 180 cm tuval üzerine akrilik
Umut Germeçumutgermec@gmail.comumutgermec
“Yaz Senfonisi” 2018200 x 200 cm tuval üzerine akrilik
“Doğaçalmalar B D 6 (1)” 2020100 x 70 cm monotip baskı“Doğaçalmalar B D 5 (1)” 2020100 x 70 cm monotip baskı
“Geçip Gidilmiş Yer” 2018100 x 70 cm tümsek baskı
“Aylı Dikit” 2013100 x 70 cm tümsek baskı
Müfit İşleryokisler_mufit
“Armağan “160 x 90 cm tuval üzerine yağlıboya
“Sarı Yüzleşme “160 x 90 cm tuval üzerine yağlıboya
Berrin Kaymanmbkayman@gmail.commbkayman
“Soyut Kompozisyon” 202050 x 25 x 50 cm paslanmaz çelik serbest elle şekillendirme
“Soyut Kompozisyon” 2023140 x 70 x 70 cm paslanmaz çelik serbest elle şekillendirme
“Soyut Kompozisyon” 2023140 x 60 x 65 cm paslanmaz çelik serbest elle şekillendirme
Bahar Kocamanbaharkocaman2004@yahoo.combaharkocaman_art
“Ses-Siz I” 202579 x 200 cm tuval üzerine karışık teknik
“Ses-Siz II” 202579 x 200 cm tuval üzerine karışık teknik
“Söz-Süz I” 2025130 x 130 cm tuval üzerine karışık teknik
“Söz-Süz II” 2025130 x 130 cm tuval üzerine karışık teknik
“Söz-Süz III” 2025130 x 130 cm tuval üzerine karışık teknik
Hülya Küpçüoğluhulyakupcuoglu@yahoo.comhulyakupcuoglu
“Tarabya Oteli” 105 x 145 cm tuval üzerine akrilik
“Kuşlar” 2025 90 x 200 cm tuval üzerine akrilik
“Nehir ve Karga” 100 x 100 cm tuval üzerine akrilik
“Bulutlar” 202524 x 34 cm kağıt üzerine akrilik“Bulutlar” 202524 x 34 cm kağıt üzerine akrilik“Sel” 202524 x 34 cm kağıt üzerine akrilik
Nur Özalpmail@nurozalp.comrunpalzo
“Tuzak” 2022 140 x 200 cm tuval üzerine akrilik
“Kaybolmak” 202530 x 30 cm kutu “Kayıp” 201230 x 15 cm obje
“Düşen Melek I” 2025 100 x 80 cm tuval üzerine akrilik
“Düşen Melek II” 2025 100 x 80 cm tuval üzerine akrilik
“Ayın Karanlık Yüzü” 2024 95 x 95 cm tuval üzerine akrilik
“Demir Maske” 2024 100 x 80 cm tuval üzerine akrilik
Ahmet Özelahmetozel@yahoo.comahmetozel.art
“Koruyucu I” 2024140 x 65 cm kağıt üzerineakrilik“Koruyucu II” 2024140 x 65 cm kağıt üzerineakrilik
“Koruyucu III” 2024140 x 65 cm kağıt üzerineakrilik“Koruyucu IV” 2024140 x 65 cm kağıt üzerineakrilik
Erkan Özdilekozdilekerkan@gmail.comozdilekerkan
“İstanbul” 2012225 x 275 cm tuval üzerinepigment yağlıboya
“İstanbul” 2012225 x 275 cm tuval üzerinepigment yağlıboya
Melihat Tüzünmelihattuzun@gmail.commelihattuzun
“Haydi Ormana” 2021120 x 180 cm tuval üzerine akrilik
“Haydi Doğaya” 2022120 x 180 cm tuval üzerine akrilik
Küratör:Füsun ÇağlayanFigen BatıFotoğraf/Katalog Tasarım:Berkay MavralAfiş tasarım:Doğuş Can İşgen